Pazartesi, Ekim 23, 2006

Animasyon Dünyasi'na MIT'den Hediye

Massachusetts Institute of Technology Yapay Zeka profesörleri geliştirdikleri bir programla zoru kolay eyledi.
Profesör tahtaya birşeyler çiziyor. Daha sonra çizdiği şekiller fizik kurallarına uygun olarak anime oluyor.
Bir bakın ne demek istediğimi daha iyi anlayacaksınız.
Bayram Mutluluğu
Özellikle evli erkekler, bayramlarda çok mutludur. Bakire kızlar turunçlu, erkekler armutludur.Bayramlarda büyüklerini saymasını, küçüklerini sevmesini bilen erdemli kişiler; karı-koca el ele tutuşarak, günde yüz kapının ipini çekmek için sabahtan zerzevatçı eşeği gibi yola çıkarlar. Dolmuş, otobüs, vapur, itiş-kakış, ezilme, ayakta kalma, çiğnenme, küfür yeme, kan-ter içinde perişan, canlarından bıkarlar.
* * *
Kadın:- Ay, topuğum kırıldı!
Erkek:- Daniş Beylere de uğrayalım, geçen bayram gitmedik diye darıldı.
- Vallahi ter içindeyim!
- Ben de fena sıkıştım, bekle de şu köşeye bir koşu gidip edeyim.
- Orası olmaz, görürler. Hilmiyeler'de edersin.
- Yahu, çok sıkıştım...
- A, ayol dayan azıcık... Benimki de geldi ama tutuyorum.
- İnşallah evde yokturlar, bir kart bırakır, geçeriz.
- Kahve içecek halim kalmadı, sadece bir bardak su içeriz.
* * *
Oflaya, puflaya, terleye topallaya, o kapıdan bu kapıya ziyaret sürüp gider.
- Ooo, maşallah! Buyurun...
- Çoluk çocuk nasıl! Küçükler büyümüşler.
- Ellerinizden öperler. Sizinkiler nasıl, afiyettesiniz ya?
- İyiyiz, görümcem biraz rahatsız...
- Vah vah, geçmiş olsun. Havalar sakat...
- Sakın zahmet etmeyin. Kahve içmeyeceğiz...
- Öyleyse şeker buyurun...
- Biz artık kalkalım, malum ya bayram...
- Çok az oldu, biraz daha oturun...
* * *
Aman aman ne güzel, ne şenlik bayramlarda. Simitler bayatlamış, çiğ kalmış susamlar da. Çocuklara elbise, hanıma bir eteklik, iki kilo badem, bir kilo lokum, bir börek daha alın, vallahi ben çok tokum...Hıyar hıyar dolaşma, bir avanak uyuzluk. Ter kokan gömlek, sıkan pabuç, bahçelerde kereviz, kabzımallarda havuç... Uydurma gülücükler, şapşuplu öpücükler, suyunu çeken kese ve hep nefes nefese, ırgalan dur yollarda...
* * *
Sinir, öfke, yorgunluk, bir de kavga patlarsa, hele gömleğin yakası da biraz darsa...
- Senin gibi karının ta ağzına edeyim...
- Yapma bey, bakıyorlar... Allah canımı alsa da kurtulsam!..
- Hani biliyordun adresi kakavan karı? Kafa kafa değil, şalgam...
- Şu yol olacak galiba...
- Hangisi ulan? Numarası kaç? Soyadlarını da unuttum...
- Burası değil, kızma; galiba öteki tarafta olacak.
- Hay senin eniştenin bacağına... Vazgeçtim gitmiyorum!..
- Burnumdan fitil fitil getirme, n'olur, kuzum...
- Vallahi inme inecek, tutuldu yine omuzum!
* * *
Eteğim sarkıyor mu, çorabımın çizgisi... Öyle dur, koptu sutyenimin düğmesi.Korkunç gaz var karnımda, oram da çok acıyor, galiba basur memesi...
* * *
Beş kapı kaldı, üç kapı kaldı... O bunun evine, bu onun evine... Sözde bayram tatilinde dinlenme...Zenginler pahalı otellere, taban tepip kahrolmak enayi fakirlere.Aman bugün de kapı hiç kapanmadı, lokumları ikiye böl, badem de çok az kaldı... Aç şu camı, ruhum birden bunaldı... Artık kimse gelmese... Şehimeler geliyor, evde yokmuş gibi yapalım, kapıyı açmayalım. Sessiz bekleyiş, uzun uzun zil sesi...
* * *
İyi ki yoklar canım, bir kart yazıp geçelim... Dondurmam limonatam, kabuklu elma reçelim...
* * *
Düttürü düttürü düttürü düt! İster keçi, ister kaz, ister koyun güt... Patlayacak tabanlar topuktan mutlu olsun; bayram sizi bir güzel bayramlarken, bayramınız kutlu olsun.Not: 31 yıl önce yazılmış bir yazı... "Zurnada Peşrev Olmaz"dan...
Çetin Altan - Milliyet- Şeytanın Gör Dediği...

blog kişisi özgür

blog kişisi özgür olarak ben biraz sıkılmış ve bunalmış ve kendisini yalnız hissederekten bayramınızı kutlar; yaşı 50'nin üzerinde olanların ellerinden, yaşı 15'in altında olanların da gözlerinden öperim. arada kalan diğer insan kişilerini de uygun bir şekilde selamlarım.
iyi bayramlar kişiler.